TBMM Genel Kurulu’nda Kabul Edilen Tasarı Engelliler ve Yaşlılar İçin Ne Getiriyor?

205

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin geçen haftadan bu yana yapılan görüşmeleri tamamlandı ve toplamda 125 madde olan teklif metni kabul edildi.

Bakan İslam: Elbirliğiyle çıkardığımız kanunun hayırlara vesile olmasını diliyorum

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam tasarının kabulünden sonra teşekkür konuşması yapmak için meclis kürsüsüne geldi.

Kanun çalışmalarında çok uzun ve yorucu bir maratondan geçildiğini belirten Bakan İslam “Başta Plan ve Bütçe Komisyonumuz olmak üzere, bütün gruplarımız dâhil milletvekillerimize, Başkanlık Divanına, çok değerli bürokrat arkadaşlarıma, Meclisimizin çok değerli çalışanlarına bu yorucu mesaileri dolayısıyla gerçekten, bütün yüreğimle teşekkür ediyorum” dedi.

“Elbirliğiyle çıkardığımız bu iyi ve güzel Kanunu’nun hayırlara vesilesi olmasını diliyorum” şeklinde konuşan Bakan İslam, “Bundan sonraki mesailerinizde ve çalışmalarınızda hepinize kolaylıklar ve başarılar diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Tasarı, engelliler ve yaşlılar için ne getiriyor?

Sosyal bir olgu olan engellilik konusuna ilişkin düzenlemelerin güncel gelişmeler doğrultusunda geliştirilmesi amacıyla engelli bireyler için bir reform niteliği taşıyan 5378 sayılı Kanunda yenideğişiklikler ve düzenlemeler yapıldı.

  • Engelliler Kanunu’nda yapılan değişikliklerle Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’ye Uyum Sağlandı

Türkiye, engellilik alanında bağlayıcı nitelikteki ilk ve tek uluslararası hukuki belge olan ve engellilerin ayrımcılıkla mücadele ana ekseninde hak ve özgürlüklerinden tam ve eşit yararlanmasını ve kolaylaştırıcı tedbirlerin alınmasını öngören “Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi”ni ilk imzalayan ülkeler arasında yer almaktadır. Sözleşmeye taraf olmanın sonucunda Türkiye, başta yasal düzenlemeler olmak üzere, idari uygulamalarını, toplumsal hizmet ve görevlerini bu anlayış doğrultusunda değiştirmekte ve yürütmektedir. Bu nedenle engellilik konusunda 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Kanunla amaçlanan politika ve düzenlemeler, Sözleşme’nin bakış açısı ve bu Sözleşmeden doğan yükümlülükler doğrultusunda yeniden şekillendirmiş ve güçlendirilmiştir.

Engelliler Hakkında Kanun’un amacı, “Engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanmasını ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır” şeklinde değiştirilidi.

  • Engelliğe Yönelik Sosyal Yaklaşım ve Anlayış Değişikliği Kanuna Yansıtıldı

 

Yapılan değişikliklerle, engelli tanımı değiştirilerek, engelli kişinin kendi eksikliklerine ve yetersizliklerine vurgu yapan tıbbi odaklı bakış açısı yerine engelliliği bireyin sosyal çevre ile olan etkileşimiyle birlikte tanımlayan yeni anlayışın Kanuna yansıtılması sağlanmıştır. Böylece Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme ve çağdaş insan hakları perspektifi çerçevesinde engelli: “Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey” olarak yeniden tanımlanmıştır.

Engellilikle ilgili derecelendirmeler, sınıflandırmalar ve tanımlamalarda uluslararası temel ölçütler esas alınacak, engellilik durumunun tespiti ve uygulama esaslarını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının görüşleri alınarak Maliye Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken belirlenecek.

  • Ayrımcılık Konusunda Daha Güçlü Bir Yasal Zemin Hazırlandı

 

Engelliler Hakkında Kanunda yapılan değişikliklerle engelliliğe dayalı ayrımcılık, doğrudan ayrımcılık, dolaylı ayrımcılık ve makul düzenleme tanımları yapılarak ayrımcılıkla mücadelenin yasal zeminin güçlendirilmesi sağlandı. Yapılan değişiklikle 5378 sayılı Kanunda ve ilgili diğer mevzuatta yer almayan ilgili diğer bazı tanımlara yer verildi. Bu bağlamda tasarıda, engelliliğe dayalı ayrımcılık, doğrudan ayrımcılık, dolaylı ayrımcılık, habilitasyon, erişilebilirlik ve makul düzenlemetanımları Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme paralelinde tanımlanmıştır. İlk defa 5378 sayılı Kanunla düzenlenen engellilere yönelik ayrımcılık yasağı, genel esaslarda ve münferit hak ve özgürlüklere ilişkin pek çok hükümde yeniden düzenlenerek ve içeriği açıklanarak engelliliğe dayalı ayrımcılık detaylarıyla düzenlenmiştir.

  • Erişilebilirlik Tanımı, Standartları ve Erişilebilir Olması Gereken Alanlar Netleştirildi

Kanunda yapılan değişikliklerle erişilebilirlik yükümlülüklerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesinin sağlanması için erişilebilirlik, erişilebilirlik standartları ve umuma açık hizmet veren yapı tanımları yapıldı. Engellilerin toplumsal hayata tam ve etkin katılımı açısından, engelliler ve haklar arasında bir köprü niteliğinde olan erişilebilirliğin tanımı Sözleşmede yer alan tanım paralelinde ilk defa düzenlenmek üzere kanunda yer aldı, erişilebilirlik hak ve hizmetlere ulaşmakta vazgeçilmez temel bir unsur olarak vurgulandı.

 

  • Korumalı İşyerlerine Dev Teşvik Geldi, Korumalı İşyeri Açmak Kolaylaştırıldı

Yasa ile iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engellilerin istihdamı açısından büyük önem arz eden korumalı işyerlerine işlerlik kazandırılması, yaygınlaştırılması ve bu suretle engelli istihdamının artırılması için birçok yeni destek hükmü getirildi.

Korumalı İşyerlerinin Kurumlar Vergisinde her Bir Engelli Çalışan İçin 5 Yıl süreyle Belli Bir Oranda İndirim Yapılacak. Ayrıca Korumalı İşyerlerinde Çalışacak Engelliler İçin Gelir Vergisinden de 5 Yıl Süreyle İndirim Yapılacak.

Her bir engelli için azami 5 yıl süre ile uygulanmak ve yıllık olarak indirilecek tutar her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 150’ sini aşmamak üzere, korumalı işyerlerinde istihdam edilen engelli çalışanlar için, diğer kişi ve kurumlarca karşılanan miktarlar da dahil, yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının %100’ü tutarında korumalı işyeri indiriminin gelir vergisi ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde beyannamede bildirilecek gelirlerden indirilmesi suretiyle korumalı işyerlerinin kurulmasının teşvik edilmesi sağlanacak.

Korumalı işyerlerinde çalışacak engellilerin maaşları (belli bir orana kadar) hazineden karşılanacak. Korumalı işyerlerinde çalışacak engellilere ödenecek ücretin belli bir oranının Hazineden karşılanması yoluyla engellilerin çalışma hayatına katılarak üretken olmaları sağlanacaktır. Yapılan değişiklik ile ayrıca bölgesel farklılıklar da gözetilerek engelli işsizliği sorununun giderilmesi ve işverenlere korumalı işyeri kurmalarını teşvik edici desteklerin sağlanması amaçlandı.

Korumalı işyerleri işverenlerinin işsizlik sigorta primleri de Hazine’den karşılanacak. Korumalı işyerleri Çevre Temizlik Vergisi’nden de muaf tutulacak.

 

  • Özel Sektörde Engelli İstihdamı İçin Sağlanan Destek Artacak

 

Özel sektörde engelli istihdamının arttırılmasının teşvik edilmesi için yükümlü olmadığı halde engelli çalıştıran işverenlere sigorta primi desteği gelirken, kota fazlası engelli çalıştıran işverenler için sigorta primi destek miktarı (%50’den %100’e) arttı.

Kanun değişikliği ile yükümlü olmadığı halde ya da kontenjan fazlası engelli çalıştıran işverene çalıştırdıkları her bir engelli için hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamının Hazine tarafından karşılanması sağlanacaktır.

Ayrıca engelli istihdamının teşvik edilmesi için, elliden az işçi çalıştıran işyerlerinin de kapsama alınarak işverenlerin engelli istihdamının tüm sektörlerde teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

  • Engellileri Etkileyen Her Konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Etkin Olması Sağlandı

 

İş Kanununda yapılan değişiklikle engellilerin işe alınma süreçlerini düzenleyen yönetmelik için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşünün alınması sağlanarak sürece katkı verilmesi amaçlanmaktadır.

Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Türk Standartları Enstitüsü’nün Genel Kurulu ve Teknik Kurulu’nda, Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu’nda, Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu ile Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulunda ve Türk Akreditasyon Kurumu Danışma Kurulu’nda temsil edilerek, engellilikle ilgili olabilecek tüm alanlarda etkin olacak.

Türk Standartları Enstitüsü tarafından çıkarılan standartlar arasında, başta erişilebilirlik alanına ilişkin standartlar olmak üzere, engellileri de ilgilendiren çok sayıda standart bulunması nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da Türk Standartları Enstitüsünün en yüksek karar organı olan Genel Kurulda ve Türk Standartları Enstitüsü bünyesindeki teknik kurulda temsil edilerek karar alma süreçlerine katkı sağlaması amaçlandı.

Engelliliğin önemli sebepleri arasında trafik kazalarının yer alması hususu da dikkate alınarak Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da temsil edilmesinin sağlanması ve karar alma sürecine katkı sağlanabilmesi amaçlandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulunda ve afet ve acil durum hallerinde bilgileri değerlendirmek, alınacak önlemleri belirlemek, uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla oluşturulan Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulunda yer alması ile daha etkin bir koordinasyon sağlanması amaçlandı.

Türk Akreditasyon Kurumu’nun akreditasyonla ilgili politika, strateji ve hedeflerin belirlenmesine yönelik tavsiyelerde bulunmak, Kurumun yapmış olduğu çalışmalara yönelik önerilerde bulunmak, Kurumun ihtiyaç duyabileceği alanlarda bilimsel ve akademik çalışmalara destek verilmesine ilişkin tavsiyelerde bulunmak gibi görevleri yürüten Danışma Kuruluna Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve en çok engelliyi temsil eden üst kuruluştan birer temsilcinin katılmasının sağlanması amaçlandı.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun engellilere yönelik düzenlemelerinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da görüşü alınacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumunca, finansmanı sağlanan ortez, protez ve diğer iyileştirici nitelikteki araç ve gereçlerin miktarını, standartlarını, sağlanmasını, uygulanmasını, kullanma sürelerini ve garanti süresi sonrası bakım, onarım ve yenilenmesi hususlarında sınırlı olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşünün alınmasının sağlanması amaçlandı.

 

  • Engellilere Yönelik Ayrımcılık Yasağı İş Kanunu ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na Yansıtıldı

Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme hükümlerine uygun olarak anılan Kanunlarda engelliliğin de açıkça vurgulanması, çalışma hakkının engelliler tarafından daha etkin bir biçimde kullanılabilmesinin sağlanması ve engellilerin eğitim alanında yapılacak her türlü ayrımcılığa karşı güçlendirilmesi sağlanmış oldu. Engellilerin işe alınmasından başlayarak istihdam sürecinin çeşitli aşamalarında ayrımcılığa uğramasına karşı engelliliğe dayalı her tür ayrımcılık yasaklanarak engellilerin ayrımcılığa karşı eşit ve etkin bir şekilde korunmasının güvence altına alınması sağlandı.

 

  • Engelli ve Engelli Yakını Memurların Yer Değiştirme Talepleri Karşılanacak

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılan değişiklikle, kendisi, eşi veya birinci derece kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri engelli olan memurların engellilik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için kurumlarınca düzenlemeler yapılması öngörüldü.

  • Evde Bakım Aylıklarında Yaşanan Sorunlar Çözülecek

Düzenleme ile engelliye evde bakım hizmeti uygulamasında köklü değişikliklere gidilerek sosyal yardım verilmek suretiyle bakıma muhtaç engellinin evde bakımına destek verilmesi olarak yeniden formüle edildi. Bu kapsamda söz konusu yardımdan faydalanmaya ilişkin gelir kriteri, Bakanlığın tüm yardım uygulamaları için belirlediği hane halkı yaklaşımı çerçevesinde yeniden belirlendi. Birden fazla bakıma muhtaç engellisi bulunan aileler açısından, durumun aile fertlerinin psiko-sosyal ve ekonomik durumları üzerindeki olumsuz etkileri ve ailenin bir ferdinin istihdam ile ilişkisini koparması hususu dikkate alınarak, söz konusu gelir kriterine ilişkin hesaplama yapılırken hanede bulunan birden fazla bakıma muhtaç engellinin hesaplamada hane lehine etki yapacak şekilde değerlendirilmesi amaçlandı. Bu kapsamda birden fazla bakıma muhtaç engellinin bulunduğu hanelerde gelir kriterinin hesaplanmasında, hanede bulunan birinciden sonraki her bakıma muhtaç engellinin iki kişi olarak dikkate alınması sağlandı. Böylece bir engelliden sonraki her engellinin iki birey olarak değerlendirilmesi, birden fazla engellisi olan ve kapsamda olmayan çoğu hanenin de bu yardımdan faydalanmasını sağlayacak.

  • Özel Bakım Hizmeti Teşvik Edilerek Yaygınlaştırılacak

Engellilere bakım hizmeti veren resmî kurumlara bu hizmetten dolayı yardım yapılabilmesi amaçlandı. Söz konusu hizmetlerin yerel düzeyde yaygınlaştırılmasının sağlanması amacı doğrultusunda, Bakanlık dışında bakım hizmeti veren resmî kurumların teşvik edilmesi sağlandı. Bu suretle, bakıma ihtiyacı olan engellilerin ailelerinin bulunduğu şehirlerdeki yerel yönetimlerin de bakım merkezleri açmaya teşvik edilerek hizmetin yaygınlaştırılması ve engellilerin yaşadıkları yerde bakımlarının sağlanması amaçlandı.

  • Muhtaç Yaşlılar İçin Hizmet Alımıyla Bakım Hizmeti Verilebilmesi İmkanı Sağlandı

 

TÜİK verileri dikkate alındığında ülke nüfusunun yaşlanmakta olduğu, sosyal, ekonomik ve kültürel değişimlerin yaşlı nüfusun huzurevlerine olan talebini arttırdığı görülmektedir.  Özellikle büyükşehirlerdeki resmi kuruluşlarımızda bakım hizmeti almak için sıra bekleyen yaşlı sayısında artış olması sebebiyle yaşlı nüfusa bakım hizmetinin aksatılmadan ve daha uygun bir maliyetle verilmesinin sağlanması amacıyla muhtaç yaşlılara hizmet alımıyla bakım hizmeti verilebilmesi sağlandı.

  • Kurumlarda Ücretsiz Bakım Hizmeti Alan Muhtaç Engelli ve Yaşlılara İhtiyaçları İçin Verilen Harçlık Kanun Kapsamına Alınarak Kapsamı Genişletildi

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca halen Darülaceze ve diğer resmi kuruluşlarda desteklenen engelli ve yaşlılara verilen harçlığın kapsamı genişletildi.

  • Engelli Araçlarının ÖTV İstisnasının Kapsamı Genişletildi

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre, tekerlekli sandalye ya da sedye kullanımı zorunlu olan engellilerin yüksek tavanlı araçları için ÖTV indirimi yapılacak. Söz konusu engelli kişiler tekerlekli sandalye ya da sedye kullanımı zorunluluğunu sağlık raporu ile belgeleyecek. Engelli bireylerin yaşadığı sıkıntılardan birisi de; tekerlekli sandalye kullanan engelli bireylerin bindirilmesine uygun araçların ve sedye ile binilmesine uygun tertibat yapılması gereken araçların yüksek tavanlı araçlar olmaları ve motor hacimlerinin 1600 cc nin üstünde olmaları nedeniyle anılan kişilerin ÖTV indiriminden yararlanamamaları idi. Yeni hükümle yük taşınmasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu kapasitesi istiap haddinin %50 sinin altında olanlar ile sürücü dâhil dokuz kişilik oturma yeri olan araçlar için durumu uygun engelliler tarafından iktisabının da özel tüketim vergisinden istisna tutulması sağlandı.

  • Şehirlerarası Toplu Taşıma Hizmeti de Engelliler İçin Erişilebilir Olacak

Düzenleme ile sürücü koltuğu hariç dokuz ila on altı oturma yeri olan toplu taşıma araçları, yolcu gemileri ile özel ve kamu şehirlerarası toplu taşıma araçları ile turizm taşımacılığı yapılan araçların 7.7.2018 tarihine kadar engelliler için erişilebilir duruma getirileceği hükme bağlandı. Ayrıca eklenen hükümle bu Yönetmeliğin çıkarılmasında ve uygulanmasında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da sürece dahil olarak katkı sağlaması amaçlandı.

Yeni hüküm ile 7.7.2018 tarihine kadar karayolu ile turizm taşımacılığı yapan veya şehirlerarası toplu taşıma hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilere, engelli bireyin erişilebilir toplu taşıma hizmeti sağlanmasına ilişkin talebini en fazla yetmiş iki saat içinde karşılama yükümlülüğü getirildi. Ayrıca aynı tarihe kadar servis taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel kişilere, engelli personel veya öğrenciye talep hâlinde erişilebilir taşıma hizmetini sağlama yükümlülüğü getirildi.

Ayrıca ilgili fıkranın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık süreden sonra üretilen, sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla oturma yeri olan araçlardan erişilebilir olmayanlara şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşıma hizmeti için yetki belgesi, izin veya ruhsat verilmesi yasaklandı. Böylece engelli bireylerin erişebilirliğine uygun olmayan araçların kullanıma sokulmasının engellenmesi amaçlandı.